Gebeliğin 20. haftadan önce sonlanmasına düşük (abortus) adı verilir. Düşük yapmak çoğu zaman vücudun kendini koruma yöntemi olarak gelişmektedir. Bazı durumlarda ise zehirlenme, yanlış ilaç kullanımı gibi çevresel nedenlerden dolayı anne adayı düşükle karşı karşıya kalmaktadır.

Düşük, fetusun yerleştiği rahim dokusunda hasar ve kanama ile başlar. Kısmen ve tamamen ayrılmış plasenta (bebeğin eşi) ve ekleri yabancı cisim gibi davranır ve rahim kasılmaları başlar. Rahim kasılmalarıyla beraber rahim ağzı açılmaya başlar. Fetus ve plasenta rahimin kasılması eşliğinde rahim ağzından dışarı tılır. Bu atılma bir anda olabileceği gibi, bir kaç gün içinde kanamalı akıntı şeklinde de tamamlanabilir.

Düşük oluştuğu haftaya göre ikiye ayrılır:

Erken abortus (12. haftadan önce olan düşükler) ve geç abortus (12-20. haftalar arasındaki olan düşükler)

Erken düşüklerin en sık nedeni genetik bozukluk içeren fetuslardır. Vücut kromozomal açıdan kusurlu fetusun yaşamasını engellemek için düşüğü gerçekleştirir. Ayrıca rahim şekil bozuklukları, pıhtılaşma bozuklukları, şeker hastalığı gibi sistemik hastalıklar da sık görülen düşük nedenleridir.

Özellikle geç düşüklerde fetüsün ve plasentanın tam atılamayarak kısmen rahim içinde kalma olasılığı vardır. Kalan bu parçalar kanama düzensizliklerine ve enfeksiyonlara neden olabilirler. Gelişen enfeksiyonlar ise rahim içi duvarlarının birbirlerine yapışmalarına yol açarak sonraki yıllarda gelişecek gebelikler üzerine olumsuz etki gösterebilirler. Bu yüzden düşük sonrasında ultrason ile rahim kontrol edilerek, kürtaj ile rahim içinin boşaltılması gerekir.

Düşük yapma, fiziksel olarak verdiği sıkıntının yanı sıra, anne adayını psikolojik olarak da çok etkileyen bir durumdur. En iyi ve sağlıklı şekilde atlatılması için hem ailenin, hem de doktorun desteği önemlidir.

Online Randevu

Özay Oral - DoktorTakvimi.com