Kolposkopi rahim ağzının mikroskop ya da dürbüne benzeyen özel bir büyüteç yardımı ile gözlenmesi ve incelenmesidir. Bu inceleme sayesinde, normal muayene sırasında çıplak gözle izlenebilen rahim ağzının daha yakından, net ve detaylı şekilde gözlenmesi sağlanmaktadır.

Kimlerde kolposkopi gerekir?

Kolposkopik inceleme rahim ağzı kanseri taraması olan pap-smear tetkik sonucunda risk saptanmış hastalara uygulanmaktadır. Kanser taraması için yapılan pap-smear ile riskli hastalar belirlenir, bu hastalara uygulanan kolposkopi ile hastalıklı alanlar izlenerek alınan biyopsiler ile kesin tanı konulur. Ancak eğer gözle muayene sırasında görülebilen anormal doku alanları mevcutsa, pap-smear yapılmaksızın kolposkopi yapılması gerekebilir.

Kolposkopi nasıl yapılır?

Öncelikle belirtilmesi gereken nokta kolposkopinin ağrılı bir işlem olmadığıdır. Lokal anestezi ve genel anestezi gerektirmeden uygulanabilir. İşlem esnasında kolposkop vajina içine girmez.

Kolposkopi ağrısız bir işlemdir. Normal vajinal muayenede olduğu gibi hasta jinekolojik muayene masaya uzandıktan sonra vajina ve rahim ağzını gözlemeye yarayan spekulum adı verilen alet vajinaya takılır. Kolposkopi yapılırken mikroskop vajinaya sokulmaz, sadece yaklaştırılarak rahim ağzı ve vajina büyütülerek incelenir. Muayenehanemiz'de inceleme sırasında görüntü hastanın da görebildiği bir monitöre yansıtılarak, yapılan işlemler hakkında hastaya bilgi verilir.

Kolposkopik incelemede rahim ağzındaki en riskli bölge olan "skuamo-kolumnar bileşke" ya da "transformasyon alanı" adı verilen alan dikkatle muayene edilir. Rahim ağzı hastalıkları ve kanserleri sıklıkla bu bölgeden başlamaktadır. Yapılan gözlem sonrasında rahim ağzına pamuklu bir çubukla önce %5'lik asetik asit, ardından lugol solusyonu sürülür. Bu işlemler sırasında hasta bir miktar yanma hissedebilir, ancak ağrılı bir işlem değildir. Her iki boyama sonrasında hastalıklı dokular, normal dokulardan farklı renklere boyanarak ortaya çıkar.

Kolposkopik incelemede anormal dokuların saptandığı alanlardan doku örnekleme yapılarak kesin tanı konulmalıdır. Eğer anormal doku çok yaygın değilse nokta biyopsiler ile tanı konulabilir. Ancak anormal doku geniş bir alana yayılıyorsa hastaya genel anestezi altında LEEP+ECC adı verilen cerrahi yöntem ile hem kesin tanı konulur, hem de tedavi uygulanmış olunur.

Kolposkopi işleminin riskleri var mıdır?

Kolposkopi son derece basit ve güvenli bir işlemdir. Gerektiğinde yapılacak biyopsi sırasında hafif kramplar ve işlemi takiben birkaç gün süreyle hafif kanama olabilir. Kramplar basit ağrı kesiciler ile giderilebilirken, kanama kendiliğinden durur. Uygun şartlarda uygulanan kolposkopi sonrası enfeksiyon gelişmesi beklenmez. LEEP+ECC yöntemi ise genel anestezi ile yapılır ve sonrasında yara iyileşmesi yönünden hasta takip edilmelidir.

Online Randevu

Özay Oral - DoktorTakvimi.com